İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte Enstitü İstanbul İSMEK’te kursiyerlere ziyarette bulundu. Gündeme dair açıklamalarda bulunan İmamoğlu, bir hizmet sunan her yöneticinin verdiği şeyin vatandaşlara ait olduğunu söyledi ve “Ekrem İmamoğlu’na minnet duymayın. Ekrem İmamoğlu’na teşekkür edebilirsiniz. Ama minnet duymayın. Sizin bu para.” İfadelerini kaydetti.
Devletin her kuruşunun, bu millete ait olduğunu söyleyen İmamoğlu, meselenin parayı iyi kullanabilmekte olduğunu ifade etti ve “Yani devletimiz yardım ediyor… Edecek. Etmemesi için toplumu zenginleştirecek. Ya toplum zengin olacak ya da yoksulun yanında olacak. Bu, sosyal devlet.” dedi.
“SİZE HİZMET ETMEKLE YÜKÜMLÜ BELEDİYE BAŞKANIYIM”
İmamoğlu, kendilerinin yalnızca görevlerini yaptıklarını belirtti ve “Bize minnet duymayın. Ben size hizmet etmekle yükümlü, belediye başkanıyım. Seçildim. Allah razı olsun, oy verdiniz. 5 yıl biter, Dersiniz ki, ‘Helal olsun, gereğini yaptı.’ Yetki verirsiniz, vermezsiniz. Yine yetki sizin. Tekrar takdir ederseniz, bir 5 yıl daha görev yaparız.” açıklamasında bulundu.
“BİR YÖNETİCİ KUTSAL DEĞİL”
İnancımızın, bayrağımız ve vatanımızın kutsal olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Ama yönetici kutsal değil. Yönetici… Tamam; Ekrem İmamoğlu’nu severiz sayarız. Tamam; eyvallah bir kardeşiniz. Bir vatandaşınız, küçükler için ağabey olabilir, arkadaş olabilir. Bu kadar. Herkes için aynı şey geçerli.“ söyleminde bulundu.
İmamoğlu, bunu toplumumuzun öğrenmesi gerektiğini ve öğrenirse faydasını en çok çocukların göreceğini belirtti ve “ O çocukların şöyle bir özgüveni olacak kendisine, kız evladımız veya erkek evladımız, ‘Ben vatandaşım. Benim haklarım var. Ben haklarımı savunurum. Ben hep söylüyorum. İtina ettiğim şey nedir? Ramazan ayındayız. Hak yemek; Allah muhafaza. Ben kimsenin hakkını yemem, hakkımı da yedirmem. Yönetici olarak da bir kişinin hakkını, bir başkasının yemesine müsaade edemem. Edemem. Benim adaletim bu olmak zorunda.” açıklamasını yaptı.
Bu memleketin partizanlıktan çok çektiğini söyleyen İmamoğlu, partinin, kendisi için bir hizmet aracı olduğunun altını çizdi ve “Benim için amaç; bu şehirde yaşayan herkesin gönlüne girebiliyor musun? Mutlu edebiliyor musun? Adil bir yönetici olduğunu onlara gösterebiliyor musun? Benim için en kıymetli şey bu. O zaman ben başımı, huzur içinde yastığa koyabilirim.” İfadelerini kullandı.
“AKRABAM KAPIDAN İÇERİ GİREMEZ”
Ekrem İmamoğlu, yaptığı konuşmada, gençlerin ‘tanıdığım yoksa olmaz’ şeklindeki düşüncelerinden de bahsetti ve konu hakkında, “Bütün çalışma arkadaşlarım bilir, belki yüzde 3-4’ünü tanıyorumdur. Çoğunu inanın yetenek gibi aradık, sorduk. CV’lerine baktık, davet ettik. Şimdi her birisi yöneticimiz oldu.” dedi.
“Eş, dost, akraba işini de kamuda asla sevmedim, sevmem. Akrabalık yeri değildir siyaset. Akrabalık yeri değildir kamu kurumu. Benim eşim şahit; bilir. Akrabam kapıdan içeri giremez benim kurumumda, yönetici olduğum yerde. Akrabam gitsin işini yapsın, gücünü yapsın. Burası herkesin eşitlendiği bir yerdir.” diyen İmamoğlu, herkesin liyakatinin karşılığını elde ettiği, çocukların ve gençlerin haklarını aldıkları günleri hep birlikte görebilmeyi temenni ettiğini ifade etti.
